Published in  
Meseleler
 on  
September 13, 2024

Moda'nın sokak köpekleri

Moda sokakları köpekle ve kediyle doludur. Hangi köşede hangisi ile karşılaşacağınızı, hangi balkondan kimin havlayacağını bilirsiniz eğer köpek seviyorsanız. Mahallenin esnafından, komşulardan farkı yoktur onların. Hayvan Hemşiresi Mine Vural gibi gerçek hayvan severlerce bakılan, tedavileri yapılan bu köpeklerin tamamı aşılı, çipli ve hepsi şahsına münhasır karakterleri ile hayatın stresini unutturan sevgi kumkumaları. İyi ki varlar! Dünya Köpek Gününüz Kutlu Olsun!
Kategori
Meseleler
Tarih
13/9/24

Moda'nın sokak köpekleri

Moda sokakları köpekle ve kediyle doludur. Hangi köşede hangisi ile karşılaşacağınızı, hangi balkondan kimin havlayacağını bilirsiniz eğer köpek seviyorsanız. Mahallenin esnafından, komşulardan farkı yoktur onların. Hayvan Hemşiresi Mine Vural gibi gerçek hayvan severlerce bakılan, tedavileri yapılan bu köpeklerin tamamı aşılı, çipli ve hepsi şahsına münhasır karakterleri ile hayatın stresini unutturan sevgi kumkumaları. İyi ki varlar! Dünya Köpek Gününüz Kutlu Olsun!

Kategori
Meseleler
Tarih
13/9/24

Moda'nın sokak köpekleri

Moda sokakları köpekle ve kediyle doludur. Hangi köşede hangisi ile karşılaşacağınızı, hangi balkondan kimin havlayacağını bilirsiniz eğer köpek seviyorsanız. Mahallenin esnafından, komşulardan farkı yoktur onların. Hayvan Hemşiresi Mine Vural gibi gerçek hayvan severlerce bakılan, tedavileri yapılan bu köpeklerin tamamı aşılı, çipli ve hepsi şahsına münhasır karakterleri ile hayatın stresini unutturan sevgi kumkumaları. İyi ki varlar! Dünya Köpek Gününüz Kutlu Olsun!

Başlamadan not: Bu yazıda tanışacağınız arkadaşlar mahalledeki köpeklerin çok azı. Hepsini yazmam imkansız ama burada adı geçenler Tobiko hayatıma girdiğinden beri neredeyse her gün haşır neşir olduklarımız.

1- Turşu 

Kendisi herkesle çok iyi anlaşamaz ama öyle güzel bir pitbull kırması ki huysuzluğu bile güzel. Gerçi bana hiç huysuzluk yapmadı. Oyun oynamayı sever, sevdiği kişileri görünce çok mutlu olur. Cool bir arkadaşımızdır. Kendi ekibi ile gezerken bile bağımsız davranır. 

2- Sütlaç 

Mahallenin en komiği. Şişko, çarpık bacaklı bir sokak köpeği. Zorla yürür, sallanarak. Uyumayı sevdiği yerler vardır ve bu yerler yazın serin, kışın sıcak olduğundan emin olabileceğiniz noktalardır. Ekibi ile yürürken hep en arkadan gelir. Kendini sevdirirken temkinlidir, mamasına karşı çok korumacıdır. Adı gibi Sütlaç bir kızdır ve gördüğünüzde gülümsememeniz imkansızdır. 

3- Mayıs

Mayıs sokakta çok dayak yediği için maalesef okşamaya kalkan elinizi gördüğü anda gözlerinde korkuyla geri çekiliyor. Fakat güvendiği nadir şanslı insanlardansanız metrelerce öteden sizi görüp delice bir mutlulukla koşarak ve bağırarak yanınıza gelecek ve kendini yere atıp karnını açacaktır. Özlemini, sevgisini ve güvenini onun kadar anlatan canlı yok! Verdiğiniz mamaları eğer ağzına sığdırabiliyorsa sizle yürürken ağzında saklar. Sığdıramıyorsa toprağa gömüp zula yapar. Sevdiği insanlara başka köpek yaklaştırmaz, çok kıskançtır. Bir de yağmurda, karda, sıcakta hiç fark etmez, sizinle evinize kadar yürür, eve alamayınca vicdan azabından mahvolursunuz. 

4- Fiko

Dünya yakışıklısı Fiko! Bir av köpeği kırması olan Fiko’yu pandemi döneminde Moda sahile bıraktıklarında en fazla 1 yaşındaydı. Fikocuğumuz öyle neşeli ve öyle akıllıydı ki yaklaştığı herkese mutluluk saçıyordu. Akşamları sahile iner, yemek götürürdüm ve “Fiko” diye bağırdığımda bir yerlerden sevinçle koşuşunu görürdüm. Nerede olursa olsun gelir bulurdu beni. Sonra yavaş yavaş “sokak hayatına” adapte olmak zorunda kaldı. İnsanlardan zarar gördü, diğer köpeklerin zorbalığına uğradı. İçine kapandı. 

Ağır başlı, çekingen ama yine sevgi dolu bir köpek oldu. Yaşadığı bölgeye gelen dişi ve yavru köpekleri kendi korumasına aldı. Hatta yaralı bir köpek geldiğinde iyileşene kadar günlerce yanından ayrılmadı; “Fiko nerede” diye sorduğumda mahallenin diğer köpeklilerinden olayı duydum ve Fiko’ya hayranlığım daha da arttı. Eğer imkanım olsaydı asla sokakta bırakmazdım onu. 

5- Biber

Dünyanın en sevimli, en minik sokak köpeği! İnsanlardan korkuyor. Zar zor size alışırsa ve olur da bir ödül çubuğu ya da top verirseniz küçük çocuk gibi sevinçle zıplamasına ve oynamasına şahit olursunuz. Mutluluğunun saflığı insanın ruhunu temizliyor. “Keşke birlikte yaşasak” dediklerimden!

6- Sufle

Sahiplenildi! Sokağa bırakıldığında oldukça hasta olan Sufle kısa süred ekendine geldi. Sokak kardeşleri Sütlaç ve Turşu’nun aksine Sufle çok yaramaz bir av köpeği. Aslında akıllı ama korumacı ve fazla oyuncu -biraz da gürültücü. Mahallenin köpekseverleri sayesinde sahiplenildi. 

9- Şöhret

Sahiplenildi! Uzun süre sokakların belasıydı Şöhret. Kadınların arkasından gidip kalçalarına “burun atmak” ve kadınlara çığlık attırmak gibi bir oyunu vardı. Saldırgan değildi ama motosiklet kovalar, havlar, sevdiklerinin yanından ayrılmamak için her şeyi yapar, sevdiği insanları ve sevdiği diğer köpekleri üstlerine atlamak, sürekli ilgi istemek suretiyle delirtirdi. Birinin şikayeti üzerine Belediye barınağa almaya kalkışınca mahalleli kendi içinde dönüşümlü olarak evine almaya başladı Şöhret’i. Sonra da bu kişilerden birinin daimi arkadaşı oldu. Şimdi çok uysal ve mutlu.

10- Mendil 

Mendil’in pandemide sokağa insanları sokmaması (bekçilerden iyi çalışıyordu), sevdiği insanları korumak için ve kıskançlıkla diş göstermesi meşhurdu. Oldukça yaşlı ve kilolu ama mahallenin ağır abisi. Yamuk yapılmaz kendisine. Görünce o da selamsız geçmez biz de.

Bonus: Tobiko

Tobiko yani Tobi pandemide hayatıma girdiğinde “Küçük bir köpek arıyorum” diye haber salmıştım her yere. Haber verdiğim kişilerden biri “Yavru bir köpek var. Yalova’da kardeşlerini sokakta öldürmüşler. Annesi ve onu barınağa bırakmışlar ama anne hemen sahiplenilmiş, bu da çok küçük olduğu için büyük köpeklerden zarar görmüş, geçici yuva olur musun” dediler. İyi ki olmuşum, iyi ki hep benle kalsın demişim! Büyük travmaları olduğu için insanlardan korkuyor, beni fazla koruyor, hayatımı zorlaştırıyor, yalan yok ama kendimi dünyanın en şanslı insanı gibi hissetmemi sağlıyor. 

Doğrusu başta tereddüt etmiştim çünkü daha önce de geçici yuva olmuş ve büyük bir veteriner borcu ile yüzüstü bırakılmış ama dünyanın en iyi arkadaşının insanı olmuştum. Kanser olduğu için ömrü kısa sürmüştü. Tobi bana gelince hem yine “üstüme kalacak” diye korkmuş hem de eski köpeğime ihanet ediyormuşum gibi vicdan azabı duymuştum. Daha önce 3 köpeğim olsa da hiç yavru köpek bakmamış ve başıma geleceklerden habersizdim. İlk 3 gün korkudan bir şey yemeyen, çişini bile yapmayan Tobiko’nun bana güvenmesi ve rahatlaması için her şeyi yaptıktan sonra asla uyumayan ve yorgunken bile yaramazlık yapan bir bebek vardı kucağımda. 15 günün sonunda asla yapmayacağımı düşündüğüm şeyi yapıp ilgilenen kişiyi aradım ve “Sanırım ben yapamayacağım, bakamıyorum, kapasitemi aşıyor. Uyuyamıyorum, çalışamıyorum. Yeni doğum yapmış anneden farksızım” dedim. Bir gün daha sabretmemi söyledi. O gün her şey değişti. Sanki anlamış gibi bir anda dünyanın en öğrenmeye açık, en anlayışlı köpeği oldu Tobi. Gitmesini istemedim, benimle kaldı. Büyük travmaları olduğu için insanlardan korkuyor, beni fazla koruyor, hayatımı zorlaştırıyor, yalan yok ama kendimi dünyanın en şanslı insanı gibi hissetmemi sağlıyor. Diğer köpekleri ve hatta insanları daha iyi anladım Tobi ile. Gün batımlarında onunla yürümek, dünyayı onun sürekli oynayan iki koca kulağının arasından izlemek, her yerde tüylerini görmek, mutlu olduğunda bu mutluluğu hiç esirgememesine ve paylaşmak için her şeyi yapmasına şahit olmak, hastalandığımda, mutsuz olduğumda beni anladığını bilmek başka hiçbir şeye benzemiyor. 

Dünyadaki her köpeğin Tobiko kadar şımarık, sevildiğini bilen, “insanlar tarafından korunan” köpekler olmasını diliyorum. Biz insanlar, köpeklerin saf sevgisine lâyık değiliz ama en azından olmak için biraz çaba gösterebiliriz.