Bu şehrin kültür sanat mutfağındaki ana arterlerden olan Zorlu PSM’nin Genel Müdür Yardımcısı Levent Dokuzer, 20 seneye yaklaşan kariyerinde kültür-sanat dünyasının neredeyse her noktasında bulundu. Şehrin önemli festivallerine gelen “çok önemli kişilere” mihmandarlık da yaptı iş hayatına ilk başladığı zamanlarda, olağanüstü konserlerin, festivallerin arkasında da bulundu. 10 senedir de Zorlu PSM’de farklı pozisyonlardan sonra Genel Müdür Yardımcısı olarak karşımızda ve programlardaki imzası, varlığı hemen hissediliyor.
Kariyerin boyunca müzik ve eğlence sektöründe birçok farklı pozisyonda bulundun. Bu yolculuğun seni en çok hangi yönlerden geliştirdi?
Kültür sanat sektörü içinde 20 yılım geride kalmak üzere... Profesyonel olarak bu ekosistemin içinde olmak organizasyonun her kademesini deneyimlemek müzik, eğlence ve kültür sanat sektöründe insana farklı bakış açıları kazandırıyor. Çünkü hem sahne önünde hem sahne arkasında çok fazla diyalog halindesiniz. Her zaman uygun şartlarda esneklik, çözüm odaklı düşünme ve yaratıcı yaklaşımlar sergileme hali doğal bir kasınız haline geliyor adeta. İzleyicinin, sanatseverlerin, beklentilerini anlayarak onların hayatlarına dokunacak işler çıkarabilmek, insanın empati duygusunu da geliştiriyor.
Zorlu PSM’de çalışmak sana nasıl ilham veriyor? Buradaki vizyonun senin kariyerinde nasıl bir yer tutuyor?
Zorlu PSM hem içerik hem de mekânsal anlamda hem Türkiye’nin en büyük kültür sanat kurumu hem de dünyadaki sayılı merkezler arasında olduğunu samimiyetle ifade edebilirim. Kurumumuzun vizyonu da, kültür sanatla insanların dünyalarını değiştirmek. Bu hedefimizle her yıl 1.000’in üzerinde etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. Aynı zamanda da yaratıcı projelerimizle ve Zorlu PSM’nin yapımcı kimliğiyle kültür sanat tüketicisine yeni bakış açıları ve unutulmaz deneyimler yaşatıyoruz. Böylesi bir tempo benim için sürekli öğrenme, gelişme ve bu alanda uzmanlaşmak isteyen arkadaşlarıma da yol gösterici, bildiklerimi aktarmamda bir alan tanıyor.
İstanbul gibi kültürel çeşitliliği bol bir şehirde etkinlik yönetimi yapmanın en büyük zorlukları ve fırsatları neler?
Her dünya metropolünde olduğu gibi burada da kendinizi sürekli yenilemek, hızlıca değişen dünyaya ayak uydurmak zorundasınız. Öncelikle insanların tüketim alışkanlıklarının sürekli değişebildiği, kalabalık bir şehirdeyseniz etkinlik operasyonlarınızı daha düşünme aşamasında olgunlaştırırken bu durumu hesaba katıyorsunuz. Çünkü İstanbul’da farklı ilgi alanlarına ve beklentilere sahip geniş bir izleyici kitlesi var. Ne istediğini bilen, kendini farkında olan bu kitle tüm kültür sanat sektörü açısından bir fırsat aslında. Bu izleyici kitlesine, onlara hitap eden kendilerini bulabildikleri etkinliklerle ulaşabiliyorsunuz. Bu sebeple Zorlu PSM olarak 12 sezondur herkesi kapsayacak programlar hazırlamaya çalışıyoruz. Etkinliklerimizin yaklaşık %60’ının kapalı gişe gerçekleştiğini görüyorsak bu fırsatı iyi değerlendirebilmişizdir diyebilirim.
Dönemsel ve dünyadaki durumlara bağlı olarak değişen ruh hallerimiz gözlemlediğin kadarıyla müzik ve sanata olan ilgiyi nasıl etkiliyor? Hangi dönemlerde müziğe daha çok ihtiyaç duyuyoruz?
Her dönemde! Müzik dünyamızı değiştirebilecek en büyük unsurlardan biri. Her dönemde ve her coğrafyada müzik var. Çünkü müzik ve sanat bizi önce kendimize, sonra çevremize ve dünyaya bağlıyor. Bunun en büyük kanıtı pandemide balkonlarda, evlerimizde dinlediğimiz zamanlar aslında. Hatta müzikle birlikte biri anı paylaşmaktan bazen tek başımıza yaşadıklarımızı anlamlandırmamıza olanak sağlıyor. Burada bahsettiğin ilgiden kastımız insanların Zorlu PSM gibi kurumlardaki etkinliklere olan talebiyse, burada da her zaman ilginin ve talebin süregeldiğini görüyoruz. Sektörün en büyük paydaşı olarak geçtiğimiz 11 sezon içerisinde 7 milyondan fazla sanatseveri Zorlu PSM çatısı altında buluşturduk. 11 sezon içinde dünya ve ülke farklı zamanlardan geçti ancak biz kesintisiz olarak on binlerce müzisyeni milyonlarca müzikseverlerle aynı çatı altında buluşturduk. Zaman içerisinde sanat ve müzik şekil değiştirebilir ancak insan var olmaya devam ettiği sürece bu ilgi ve ihtiyaç hiçbir zaman bitmeyecek.
Senin için bir etkinliği ya da konseri “başarılı” kılan unsurlar neler? Bu ölçütlere göre Zorlu PSM’de en çok gurur duyduğun etkinlik hangisiydi?
Kurum kimliğimle ve bu kimliğimden bağımsız değerlendirdiğimde pek çok somut ve objektif unsurdan bahsedebiliriz. Örneğin salonu doldurmuşsunuzdur, talep öyle çoktur ki etkinliğin tekrarının yapılma kararı alınmıştır, iletişimde geniş yansıma bulmuştur gibi sektörün içinde olan herkesin bildiği unsurlardan bahsedebiliriz. Bir de, tam da onun içindeyken hissettiğiniz enerji var. İşte bu durum salt Levent Dokuzer olarak hissettiğim aslında tüm katılımcılarımızın hissetmesini istediğim enerji. Bazı etkinliklerde, katılımcıların enerjisinde, sahneye de yansıyan, karşılıklı büyüyüp kalıcı etki bırakan bir deneyim oluşuyor. Sahnedekilerle, katılımcılarla oluşan bir döngü aslında bu durum. Zorlu PSM’de 10. yılımı tamamlarken dönüp baktığımda bana iyi hissettiren çok fazla etkinlik oldu. Dünyaca ünlü sanatçılar, dünyaca ünlü müzikaller, şovlar, sahneye koyduğumuz özgün prodüksiyonlar ve daha bir çoğu... Aralarında seçim yapmak istediğimde inan ki çok zorlanıyorum. O yüzden gururdan öte bu etkinliklerin her aşamasına dahil olabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.
Peki, yıl boyunca yaptığınız festivaller içinde şahsi favorin hangisi?
Yakın zamanda bu sene 8.sini gerçekleştirdiğimiz MIX Festival diyebilirim. Ben MIX’in yaratım sürecinden ilk edisyonuna ve nihayetinde geçtiğimiz günlerde tamamladığımız 8. edisyonuna kadar her aşamasında yer aldım. 8 sene önce MIX Festivali Türkiye’nin kültür sanat hayatına kazandırırken uzun yıllar boyunca müzikseverlere geniş bir yelpazede müzikal program sunmak istemiştik. Bu festivali tasarlarken ne hayal ettiysek daha da ötesine geçmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Her yıl katılımcılarımıza farklı sahnelerde çeşitli müzik tarzlarını deneyimleme ve yeni müzisyenlerle tanıştırma fırsatı sunuyoruz. MIX Festival’de artık birkaç yıl sonra hangi ünlü isimleri, grupları ağırlayacağımızı biliyoruz. Ve uluslararası arenada da festivalimizin tanınır ve tercih edilir oluşu son derece önemli.
2024/25 sezonunda seni en çok heyecanlandıran işler hangileri?
Bildiğin gibi bu sezon Zorlu PSM olarak 12. sezonumuzu büyük bir lansmanla gerçekleştirdik. O gün de vurguladığım gibi bu sezon, Zorlu PSM’nin yapımcı kimliğinin güçlendiği ve dünyaca ünlü gösterilerle Türkiye izleyicisini buluşturduğu çok renkli bir sezon.
Eylül ayıyla birlikte iyi bir sahne izleyicisi olarak Afife Tiyatro ve PSM Prodüksiyonu ortaklığıyla sahneye merhaba diyen Afife ile heyecanım başladı. Şimdilerde provalarına devam eden away from keyboard ortak prodüksiyonuyla Enis Arıkan’ın başrolünde olduğu Hayalperest’in 24 Aralık’taki prömiyerini heyecanla bekliyorum. Geçtiğimiz senelerde Türkiye’ye ilk defa geldiğinde Turkcell sahnemizin geldiği hali gördüğümde şaşkınlığımı gizleyemediğim 1993’ten bu yana 120’den fazla ülkede sahne alan ve Londra Times tarafından “Dünyanın en iyi palyaçosu’yla Slava's Snow Show’un 5-9 Şubat arasındaki gösterisinde tekrar aynı coşkuyu yaşayacağıma eminim. Zorlu PSM’nin açıldığı günden bu yana Broadway müzikalleriyle olan organik bağının hepimiz biliriz. Bu sene de Amerika’nın caz müziğinin ateşli yılları olarak adlandırılan 1920'li yıllardaki şehirde geçen, Cook County Hapishanesi'nde tutulan iki rakip vodvil katilinin hikayesini anlatan 6 Tony Ödüllü Chicago müzikalini sadece 8 performansla ağırlayacağız. Böylesine sınırlı zaman içerisindeki özel deneyimin parçası olacağım için çok mutluyum.
Gençlerin en büyük sıkıntısı fiyatlar… Bu konuda Zorlu PSM olarak hassas olduğunuzu biliyorum. Özellikle gençlere yönelik uygulamalarınızdan ve programlarınızın gençlere ulaşmasının sizin için öneminden bahsedebilir misin?
Zorlu PSM’de her bütçeye hitap edecek etkinlikleri programımıza dahil etmek için özel bir çabamız var. Bunun yanı sıra sosyal sorumluluk projelerimizle de gençlere dokunmayı önemsiyoruz. Örneğin, üniversite öğrencilerine yönelik hayata geçirdiğimiz Son Dakika Koltuğum Projesi ile üniversite öğrencilerine tiyatro ve konserleri belirlenen tutar karşılığı tercih edilen STK özelinde yapılan bağışlarda oyunu izleme imkanı sunuyoruz. Bu projedeki yönetim sürecinde işbirlikçi şirketler ile projenin tamamlanması ve daha büyük kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz.
2022 yılından beri İlk Tiyatrom İlk Konserim ile İstanbul’da dezavantajlı bölgelerde yaşayan, hayatında hiç konsere ya da tiyatroya gidememiş yetişkinleri, gençleri ve çocukları, alanında uzman STK’lar ile işbirliği halinde Zorlu PSM’de ağırlıyoruz. “Hepimizin Sahnesi” mottomuzla geröeklştirdiğimiz bu projede 2024 sonuna kadar 5.000 kişiyi ağırlamış olacağız. Ayrıca sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlamak ve yeni insan kaynağı yetiştirmek amacıyla PSM Atölye ve PSM Akademi Sahne Teknisyenliği programlarımızla da yeni yetenekleri destekliyoruz.
Zorlu PSM’de yıllık programları yaparken nasıl temalar çevresinde ilerliyorsunuz ve hangi kriterlere bakıyorsunuz?
Etkinliklerimizi planlarken geniş kapsamlı ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsiyoruz. Zorlu PSM’yi dünyadaki benzer merkezlerle kıyasladığınızda, içerik çeşitliliği açısından oldukça zengin bir programa sahip olduğumuzu fark edeceksiniz. Kültürel trendleri ve izleyici geri bildirimlerini dikkate alarak geniş bir sanatsal içerik yelpazesi sunmaya özen gösteriyoruz. Dünyanın önde gelen müzik ve sahne sanatları etkinliklerini ve festivallerini yakından takip ediyor, sektördeki yenilikleri sürekli gözlemliyoruz. Uluslararası konserleri ve performansları Türkiye’ye getirmek veya burada yapımcılığını üstlenmek için çaba sarf ediyoruz. Bu doğrultuda, etkinliklerimizin büyük bir kısmını, sezon başlamadan 1-3 yıl öncesinde belirliyoruz. Ayrıca, Sonar Barcelona ve Londra Caz Festivali gibi uluslararası festivallerle iş birliği yaparak izleyicilerimize çeşitlilik ve yenilik sunmaya devam ediyoruz.
Dünya genelindeki kültür-sanat merkezleriyle karşılaştırıldığında Zorlu PSM’yi hangi konumda görüyorsun?
Zorlu PSM olarak, yalnızca İstanbul'un değil, Türkiye'nin önde gelen kültür sanat merkezlerinden biri olarak konumlandık. Sektördeki en büyük paydaş ve öncü rolündeyiz. Farklı büyüklüklerdeki salonlarımızda her gün çeşitli türlerde etkinliklere ev sahipliği yaparken, bu organizasyonların arkasında detaylı bir planlama ve yoğun bir ekip çalışması yatıyor. Etkinliklerin planlanması, teknik hazırlıklar, sanatçı koordinasyonu ve seyirci hizmetleri gibi pek çok farklı alanda yüksek tempolu bir çalışma yürütüyoruz. Sanatçıların ihtiyaçlarını karşılamak, teknik gereksinimleri sağlamak ve seyircilerimize en konforlu deneyimi sunmak adına her etkinlikte titizlikle çalışıyoruz. Çeşitli yöntemlerle izleyicilerimizin beğenisini sürekli ölçümlüyoruz. Geri bildirimlere büyük önem veren bir kurum olarak, her adımda daha iyiye ulaşmayı hedefliyoruz.
Bazı günler aynı anda 4-5 etkinliğin olduğu kocaman bir merkezden söz ediyoruz… Biz sadece kendi katılacağımız etkinlikle ilgilenirken arka planda neler oluyor? Kaç kişi, kaç ekip çalışıyor Zorlu PSM’de?
Esasında en sık karşılaştığımız sorular “Zorlu PSM’nin perde arkasında neler oluyor? Bu işleri nasıl başarıyorsunuz?” oluyor. Bu sorulardan yola çıkarak, Zorlu PSM’de neler yaşandığını, tüm bu sürecin profesyoneller tarafından nasıl yönetildiğini göstermek ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmek istedik. 55.000 metrekarelik alanımızda, sezon boyunca yüzlerce kişinin emeğiyle ortalama 1.000’in üzerinde etkinlik düzenliyoruz. Hatta büyük prodüksiyonlar, konserler ve tiyatroların nasıl hayat bulduğunu merak eden konuklarımız için de sahne sanatlarının gizli dünyasını keşfetme imkânı sunan sahne arkasını ziyarete açtık. Türkiye’de ilk defa bir kültür sanat merkezi olarak bu imkânı sağlayabildiğimiz için çok mutluyuz. Misafirlerimize sahne arkasında 5.000 adımlık rehberli Unseen Tour’u duyurduk. Gelen olumlu geri dönüşler ve yoğun ilgi sonrasında “Vinç Katı”, “Grid Katı” ve “Ana Sahne Kedi Yolu” gibi dar ve yüksek alanları kapsayan Unseen Extreme konseptini hayata geçirdik. Sahne arkasındaki bu atmosferleri deneyimledikten sonra seyircilerimizin sahnedeki performansları çok daha büyük bir hayranlıkla izlediğini görüyoruz.
Sizinle çalışmak isteyen çok kişi var! İşe alımlarda nasıl kriterleriniz oluyor?
Biz bir kültür sanat kurumuyuz ama aynı zamanda bu alanın okulu gibiyiz. Bizim için en büyük kriter kültür sanatın bir parçası olabilmeyi istemek. Heyecan duyan, meraklı olan adaylarla görüşüyor ve onları dinliyoruz. Zorlu Holding bünyesinde faaliyet gösteriyoruz. Adaylarımız tamamen profesyonel ekiplerin değerlendirdiği süreçlerden geçiyorlar.
Kültür-sanat sektöründe kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyelerin neler olur? Bu yolculukta en çok hangi becerilere ihtiyaç duyuluyor?
Yoğun tempolu bir sektördeyiz. Bir gün yepyeni bir tiyatro oyunun hazırlık aşamasında yer alırken ertesi gün festivallerimizde sahada oradan oraya koşturuyoruz. Diğer gün önemli bir sunum için ekran karşısından bir adım öteye geçemiyoruz. Çok yönlü olabilmelerini, işlerini keyifle yapmalarını, kariyerin sadece o andan ibaret olmadığını, aslında uzun bir yolculuk olduğunu, bu sektörün öğrenmeye açık bir sektör olduğunu ve bu alanda kendilerini ne kadar geliştirirlerse fırsatların da o kadar açılacağını söylemek isterim.
Zorlu PSM’nin kültür sanata dair bundan sonraki amaçları neler?
Zorlu PSM olarak, başta İstanbul'un ve tüm yakın coğrafyasının kültür-sanat turizmine büyük katkılar sağlama amacı olan bir kurumuz. Dikkatimizi, kaynaklarımızı hem sanatçılara hem de sanatseverlere benzersiz ve unutulmaz deneyimler sunma fırsatı sağlamak için kullanıyoruz. 55 bin metrekarelik Zorlu PSM’de İstanbul müzik sahnesine verdiğimiz hizmetleri artık Türkiye’nin her yerine ulaştırmak için planlarımızı yapıyoruz. Müzikte markalarımız olan MIX Festival, PSM Loves Summer, PSM Loves2Dance etkinliklerimizi farklı şehirlerde edisyonlarını gerçekleştirmek sadece benim değil PSM’nin her departmanında çalışan arkadaşlarımızın da hedefi. Hepimizi bir araya getiren bu vizyon ve heyecan, daha fazla müziksevere ulaşmak ve markamızı farklı şehirlerde yaygınlaştırarak etki alanımızı genişletme amacımızı yansıtıyor.