Published in  
Röportajlar
 on  
October 2, 2024

İkonlar nasıl uyanır? Veronique Vial ve Before 10 a.m.

13 Ekim’e kadar 212 Photography Istanbul kapsamında, Fransız Kültür Merkezi’nde Before 10 a.m. serisi sergilenecek Veronique Vial ile kariyerini, sabahları ve fotoğrafladığı bu ikonik isimleri konuştuk.
Kategori
Röportajlar
Tarih
2/10/24

İkonlar nasıl uyanır? Veronique Vial ve Before 10 a.m.

13 Ekim’e kadar 212 Photography Istanbul kapsamında, Fransız Kültür Merkezi’nde Before 10 a.m. serisi sergilenecek Veronique Vial ile kariyerini, sabahları ve fotoğrafladığı bu ikonik isimleri konuştuk.

Jean Reno, Veronique Vial
Kategori
Röportajlar
Tarih
2/10/24

İkonlar nasıl uyanır? Veronique Vial ve Before 10 a.m.

13 Ekim’e kadar 212 Photography Istanbul kapsamında, Fransız Kültür Merkezi’nde Before 10 a.m. serisi sergilenecek Veronique Vial ile kariyerini, sabahları ve fotoğrafladığı bu ikonik isimleri konuştuk.

Jean Reno, Veronique Vial

212 Photography Istanbul, 7. kez başladı! Festival yine sergiler, atölyeler, film gösterimleri ve fazlasının olduğu programıyla şehrin ilk kez 30’dan fazla noktasına yayılarak çeşitli disiplinlere ev sahipliği yapıyor.

Festivalin her zaman en büyük sahnesi olan sergiler tarafında epik Genesis projesi ile Brezilyalı meşhur fotoğrafçı Sebastião Salgado, 19 müzik fotoğrafçısının arşivlerinden hazırladığı Beyond The Spotlight ile Ebru Yıldız gibi isimler var. Foam Müzesi’nin yıldızı Hollandalı moda fotoğrafçısı ve çağdaş sanatçı Viviane Sassen ve ejderhalara ‘çevreyi koruma’ rolü verdiği hayali manzaralarıyla Çinli sanatçı Yang Yonglieng’in eserleri de görülecek işler arasında.

Fransız fotoğrafçı Veronique Vial’in Before 10 a.m. sergisi ise ikonik figürlerin günün ilk ışıklarındaki portrelerinden oluşuyor. Gazetesini okuyan Winona Ryder, duşunu almaya çalışan Jackie Chan, Arthur Miller’ın ilk kahvesi, yataktan kalkamayan Harry Dean Stanton… “Onları o halde fotoğraflamak için uyanmak benim kendi rutinim olmuştu” diyen Vial, kendi tabiriyle bu “makyajsız, pozsuz, el değmemiş ve çiğ” fotoğraflarıyla World Press Award’a uzandı.

Harry Dean Stanton, Veronique Vial

Senin yolculuğunla başlayalım; kariyerini fotoğraf çekmek üzerine kurma kararını nasıl aldın? O kariyeri böylesi bir geniş bir kataloğa aktarabilmeni sağlayan şeyler neler oldu? 

Fotoğrafçılığa beni özgür kıldığı için tutkuyla bakıyordum; dünyayı gezebilir, herkesin fotoğrafını çekebilirdim. Tüm zamanımı ve eforumu bu tutkuya harcadığımı fark ettiğimde de bu kararı aldım diyebilirim. Menajerlerim de merdivenleri çıkmama yardımcı oldu.

Veronique Vial

212 Photography Istanbul şehirle derin bir bağ kuran, ‘Şehrin Festivali’ olarak adlandırılan bir program. Senin için İstanbul ne ifade ediyor?

İstanbul için çok heyecanlıyım! Havalimanı birçok kez durağım oldu, fakat şehirde zaman geçirme fırsatını hiç yakalayamamıştım. Davetleri ve sergi için Türkiye Fransız Kültür Merkezi ve 212 Photography Istanbul’a buradan teşekkür etmek istiyorum.

Festival kapsamında Before 10 a.m. sergi duvarlarında olacak. Sabah rutinlerini bir fotoğraf serisinde ele alma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu anları kayıt altına almanın en cezbedici tarafı ne senin için?

Bu seriyi diğer fotoğrafçılık işlerimle çakışmamaları için sabah erkenden çekiyordum başlangıçta aslında. Önce bir hobiydi, ardından bir kitap oldu. İkincisi, üçüncüsü geldi. Benim tüm işlerim bağlantılı bir noktada. Hepsi ‘gerçek’ olmakla, insanların aslını, özünü kayıt altına almakla ilgili.

Karl Lagerfeld, Veronique Vial

Angelina Jolie’den Brandon Fraser’a, Sigourney Weaver’dan Mickey Rourke’a… Pop kültüründen onlarca ikonu fotoğrafladın bu seri kapsamında. Aralarından aklında kalan, en alışılmadık sabah rutini olan kimdi? 

Demi Moore benim için en kalıcı izi bırakan çekimdi ve etkisini de hâlâ daha hissederim. Demi’yi çekip kitapta yer vermek istediğimde yayınevim bana çekim için çok kısa bir tarih aralığı vermişti. Demi de yetişemeyeceğini, ancak ölüm döşeğindeki annesinin evine gidersem çekimi gerçekleştirebileceğimizi söyledi. Sonuna kadar da annesinin yanı başında kaldı. 

Ben bu kitabın ölümle değil de yaşamla alakalı olduğunu düşünüyordum; fakat sonra anladım ki Demi, ölümü de yaşamın bir parçası olarak görmemi sağlayacak bir şans sunmuş bana. Onunla ve annesiyle birkaç gün geçirdik; yemek yaptık, gitar çaldık ve kahkahalar attık. Bir ölümü kutlamakla ilgili bana harika bir ders olmuştu.

Peki senin olağan bir sabah rutinin, gün başlangıcın nasıl? Kişisel rutinlerin yaratım sürecini etkiliyor mu?

Rutinim yaratım sürecimi etkiliyor mu bilmiyorum. (gülüyor) Ama baya erkenden uyanıp, sahilde bisiklet sürüyorum. Kahvaltı sonrasında da görüşmelerime başlıyorum.

Çok isteyeceğin fakat henüz fotoğraflamadığın bir isim var mı? 

Evet, çekmeyi çok isteyeceğim ve henüz çekemediğim çok fazla isim var. Sanat, bilim, spor ve tıp dünyasından hayran olduğum sayısız yaratıcı isim. Alışılmışın, standardın ötesine geçmek için kendi sınırlarını aşan herhangi birinin fotoğrafını çekmeyi isterdim. 

İşlerinin arasından benim favorim, çağdaş sirk anlayışını tanımlayan Cirque du Soleil’in perde arkasını gösterdiğin seri. O seri de, Before 10 a.m. de performansçı rutinlerini odağına alıyor aslında. Sen bu iki farklı performans dünyası arasında ortak noktalar ya da zıtlıklar görüyor musun? 

Tabii ki. Aslında benim bütün işlerim aynı şeyleri anlatıyor, aynı şeyleri gün yüzüne çıkarıyor. Hepsi maskeni takmadan hemen önceyi gösteriyor. Gösterinin öncesini! Ben oradaki gerçeği fotoğraflamayı seviyorum; o gerçeğin başka bir şeye dönüşmeden öncesini. Fotoğraflarım özle ve ruhla ilgili. Rol yapmakla ya da gösteriyle değil. 

212 Photography Istanbul oldukça çeşitli sanatçıların işlerini görücüye çıkarıyor. Festival programı kapsamında senin görmek istediğin sergiler var mı?

Sebastião Salgado’nun sergisine gitmeyi çok istiyorum tabii ki, eserlerini ve yolculuğunu çok sevdiğim bir isim. Fakat fotoğrafa çok meraklıyım, küresel iklim krizini ele alan eserleriyle Macar fotoğrafçı Milos Nejezchieb’i, Carla Van de Puttelaar’ı ve çok daha fazlasını görmek, tüm sergileri keşfetmek istiyorum aynı zamanda.