Published in  
Röportajlar
 on  
November 23, 2024

Hep atla seyahat eden birinin ilk kez trene binmesi gibi(?): Tophane Noise Band

Beyoğlu’nun keşmekeşi, varil/dikiş makinesi/geri geri giden kamyonet bipi, bir okul dağılışı ya da su gibi gündelik seslerin ve nesnelerin beslediği beslediği bir gürültü grubu. “Sessizliğe kıyasla her şey gürültüdür” düsturuyla önce Tophane’nin, ardından şehrin atıklarının seslerini bulup enstrümanlarını yaratan grubun ilk röportajı bu.
Kategori
Röportajlar
Tarih
23/11/24

Hep atla seyahat eden birinin ilk kez trene binmesi gibi(?): Tophane Noise Band

Beyoğlu’nun keşmekeşi, varil/dikiş makinesi/geri geri giden kamyonet bipi, bir okul dağılışı ya da su gibi gündelik seslerin ve nesnelerin beslediği beslediği bir gürültü grubu. “Sessizliğe kıyasla her şey gürültüdür” düsturuyla önce Tophane’nin, ardından şehrin atıklarının seslerini bulup enstrümanlarını yaratan grubun ilk röportajı bu.

İlkin Eskipehlivan
Kategori
Röportajlar
Tarih
23/11/24

Hep atla seyahat eden birinin ilk kez trene binmesi gibi(?): Tophane Noise Band

Beyoğlu’nun keşmekeşi, varil/dikiş makinesi/geri geri giden kamyonet bipi, bir okul dağılışı ya da su gibi gündelik seslerin ve nesnelerin beslediği beslediği bir gürültü grubu. “Sessizliğe kıyasla her şey gürültüdür” düsturuyla önce Tophane’nin, ardından şehrin atıklarının seslerini bulup enstrümanlarını yaratan grubun ilk röportajı bu.

İlkin Eskipehlivan

2020’de atılan ilk adımlardan beri şehrin sesini sahneye taşıyan Tophane Noise Band, 17. İstanbul Bienali ve 2024 Akbank Caz Festivali gibi konserlerinin yanı sıra tiyatrodan sinemaya farklı medyumlarda gürültü çıkarıyor. Büyük Ev Ablukada’nın Defansif Dizayn albümündeki Karargâh şarkısında ilk kez kablolardan duyabildiğimiz TNB, Beykoz Kundura’nın 2. sezonuna giren “ne konser ne dans gösterisi ne oyun ne de performans” işi Geçen Gün ile 31 Ekim Perşembe günü Moda Sahnesi’ndeydi. Öncesinde grupla yolculuklarını, sesleri ve onlarla kurdukları oyun alanlarını -onların dili ile- konuştuk.

İlkin Eskipehlivan

-Epeydir etraftasınız aslında. Ama duyanlara, duymayanlara; nasıl özetlersiniz bu yolculuğu başından sonuna? 

Tophane Noise Band’deki herkesin sesle ilişkili ilk kıvılcımı elbette farklı olacaktır ama bizi TNB’ye götüren süreçlerden en önemlisi, Podacto’nun “yeni nesil radyo tiyatrosu” başlığı altında, sekiz bölümlük bir serinin çekimleri için bizle kontağa geçmesiyle başladı.

Sekiz farklı oyun yazarının kaleminden çıkan bu metinler sanki bir radyo tiyatrosu gibi oyuncular tarafından minimum rejiyle okunacak ve biz de metnin ihtiyacı olan sesleri o anda orda yaratacaktık. ve tüm bu süreç kaydedilecekti.

Ben (Mihran), Selim, Melih ve Ufuk’un bir araya gelmesiyle üç hafta gibi kısa bi sürede ÇAKstüdyo’da günlerce hangi metne hangi ses-nasıl bi-sesnasıl-biihtiyaç-oyuncular-burayı nasılokuyacak-his-ses-dramaturji-tiyatro?-dans-metin__rejiye ne kadar müdahale etmeliyiz???? ses acaba rejiyi de etkiler mi?

                       ses

                      nedir

                         ?

gibi bi

yerlerde çalışarak ve kaybolarak o süreçten büyük keyif aldık.:):):)))))))))))))))))))))))))))))))))))))

ve Serkan’ın enstrüman yapımında aldığı ivme giderek artış gösterdikçe o dönem İstanbul’da olmayan Berke Can Özcan’ı da hızlıca gruba dahil ettik

)OLMAYANIDAHİLETTİK)

(BU ÜSTü ÇALAKAL.M YAZDIM TOPLAMAK LAZşM)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mihran’ın da yukarıda bahsettiği gib—

sonra da eşimizi dostumuzu çağırdığımız kapalı bir sunum yaptık. Bence bu sunumla beraber TNB şuan içinde bulunduğu yolculuğuna başlamış oldu. (Ufuk ben)

Ayten Çelik
kırık fayanslar, demir profiller, ve nicesi

-Adınızı veren Tophane, enstrümanlarınızı topladığınız koca İstanbul. Bu ikisiyle ilişkiniz nasıl? Ne kadar içindeler grubun?

Tophane

benim atölyemin (serkanım ben) ve Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın bulunduğu, sesi, çöpü bol bir semt. Bu yaptığımız şeyle uğraşmanın güzel tarafı; o zamana dek kulak ardı ettiğiniz ya da kaçındığınız -gürültü dediğiniz- sesleri, başka bir yerden yeniden okumaya ve o uğultunun içinde fark etmediğiniz detayları duymaya başlamanız. ve bundan çokça keyif almanız………...

İstanbul o kadar girift ve yoğun bir şehir ki her ölçekte sunduğu ses katmanları ve her noktasında duyulan ses manzaralarının çeşitliliği, dikkat kesilme ve fark etme pratiğini kazanmamızda bizi durmadan besliyor.

Ayrıca İstanbul tekrar ve tekrar yıkılıp kurulan bir şehir. Durmaksızın kendi parçalarını atığa dönüştürüyor. Sokaklar; ahşap kapılar, kiremitler, kırık fayanslar, demir profiller, mobilya parçaları ve nicesiyle dolu.||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||

Hakan Bintepe

Bunlar bizim ana malzemelerimizi oluşturuyor. Bunların dışında hem ben, hem de Mihran yıllardır bazen çevremizden, bazen bit pazarları, ikinci el dükkanlarından, bazen de geçmişimizden kalan nesneleri biriktiriyoruz.

////////////////////////////

Hatta

tophane(noise band) hayatımıza girdiğinden beri, her nesnenin potansiyeli daha da görünür daha duyulur olduğu için ipin ucu feci kaçtı—-------------------

Ayten Çelik

seslerle yeni oyun alanları kurmak

-Avangart ve gürültü müziği konusunda kimler/nelere kulak kesildiniz şu zamana dek? İlhamlarını nasıl topluyor TNB? 

johncageilhanmimaroğluartotunçboyacıyanbillymartinberkecanözcan laurancepikehelgeandreasnorbakkenperoddvarjohansen

////

kentseldönüşümperşembepazarıaçıkradyokaraköyiskelesieminönühaydarpaşa

***********

Serkan heykel, resim, marangozluk, tasarım tarafında çalışıyor, Selim, Mihran ve Ufuk ise gösteri sanatları alanında çalışıyorlar. Haliyle sese ve müziğe de kendi geldikleri sanat disiplininin penceresinden [o] bakarak ilerliyorlar. Armoniler ve güzel tınılar gibi bi yerin ötesinde,,,,,  Bu noktada (.) bizi heyecanlandıran şey önümüze gelen projeler için bulduğumuz nesnelerle, seslerle yeni oyun alanları kurmak– Bir his, bir imaj arayışı gibi aslında, o yüzden bu çok yönlülük ve çeşitlilik havuzu bizi daha da besliyor. 

                                                  - - - - -seslerin götürdüğü yere gidiyor  

                                                  seslerin geldiği yerde duruyoruz.____ 

Ayten Çelik
-toparlanoiseband-

-Çok fazla ‘oyuncak’/enstrümanınız da var. Nasıl geçiyor prova süreçleriniz? Zor mu?

TNB’de ya oyuncak araba, sesli kitap, kapı zili gibi halihazırda ses çıkaran nesneleri ya da buluntu nesnelerle yaptığımız enstrümanları, ses düzeneklerini kullanıyoruz. Bu düzenekler bildiğimiz anlamda ‘mükemmel’ formlarına kavuşmuş standart enstrümanlardan uzaklar.

 

ve uzaklar;                  *                                      *

                     ilkel formlara dönüştükçe, henüz gidilmemiş                                      seçenekler belirir,

 değiştirilebilir parametreler artar ve yeni deney alanları ortaya çıkar. 

                                                   -ses*

                            nedir?-deney*-nedir?

                        basitlik hareket alanını genişletir. 

                                          -sessizlik*

                                 nedir?-deney*-nedir?

                    kusurlu yapıları kontrol etmek giderek zorlaşır.

 -ha- liyle provalar ve süreçleri zor–taşımak çalmaktan daha çok 

    -ha- deyince kurulmuyor, 

         -ha- di stüdyoya girelim de biraz çalalım- olmuyo — bi projeye hazırlanmak,  bi fikri çalışmak üzerine toplanıyoruz

                                               -toparlanoiseband-

Hakan Bintepe, Büyük Ev Ablukada & Tophane Noise Band

-Büyük Ev Ablukada ve Karargâh. Defansif Dizayn albümüyle başlayan olayınız DasDas’daki şova uzandı. Nasıl geçiyor bu süreç? Bu sene de devam, dimi?

şarkının albüm kaydından sonra Abu Dhabi macerası başlayan Berke ‘apartmandan’ ayrılınca biz de odayı -nası olsa ev büyük diyip :P- kiralamaya başladıkkkk ilk ve en uzun kiracısı Gökçe ‘CheChe’ Gürçay ile başlayan ve Rana Uludağ ve Berke Köymen ile devam eden -eşyalı 1+0 varil- türküyenin en iyi davulcularına ev sahipliği yapmaya devam ediyor!/? ve bir karargâha dönüşüyor. Taşınanlar kadar taşıyanların var ettiği -çünkü taşımak çalmaktan daha çok- alp gökhan nuri ve kesin başka birilerine daha öpücükler***

Hakan Bintepe, Büyük Ev Ablukada & Tophane Noise Band

bu sene de devam? di mi? muhtar? cembir?

-Geçen Gün’de sizi ilk kez sözlü müzikle dinliyoruz. Söz eklenir mi müziğinize? Yoksa enstrümantal mi devam edersiniz?

geçen gün’ün kreasyon sürecinde metin bizim için çok yol göstericiydi. bazen onu takip ederek bazen aramıza                                                       mesafe koyarak oyunun diğer öğeleri yok olsa ve geriye sadece ses kalsa bir konser gibi olabilsin diye uğraştık. metin bu yolculukta hep bir rehber niteliği ve bu konserin sözlü şarkılarını varetmiş oldu. 

hiçbirimizin kendi disiplininde söz ifadeyi oluşturan ana unsur değil. ben (selim) minijak mahlasıyla performans sanatları alanında -arasıra- rap yapan bir performans sanatları rapçisiyim :P tenebe&yanılma yöntemiyle belki tophane noise band de kendi sözlü müziğini yaratabilir. sözün ses olarak algılandığı üretimler yapmak ilgi çekici bir alan. 

yazlıklar, eczaneler, dernekler ve yemek yediğimiz yerlerde! 

-Geçen Gün’de çaldıklarınız bir score, soundtrack gibi çalışıyor oyun için. Bunun bir kaydını almak, hatta albüme bağlamak gibi şeyler konuşuldu mu hiç? 

tophanenoiseband’in en büyük zorluklarından biri mikrofonlamak ve enstrümanlar arasındaki ses çeşitliliğinin dengelenebilmesi. Her ne kadar Serkan pet şişeleri akort edebiliyor olsa dahi enstrümanlar arasındaki ses uyumu nesnelerin doğası gereği oldukça zor oluyor. Bu noktada tonemeisterımız Def’e çok fazla bilinmezin olduğu ve standardize edilmiş seslerden oldukça uzak bir ses havuzunda sörf yapmak düşüyor. Def’in biz çalarken canlı olarak yaptığı mix sayesinde Geçen Gün’ün soundtrack hissi veren bütünlüğünü duymak mümkün olabiliyor. 

Öpücük mikrofonlarımızdan Def’e öpücükler ve sevgiler :* 

Gençer Yurttaş, Geçen Gün

Soundtrack albüm fikrini aklımızda bir süredir çeviriyoruz hatta ufak ufak harekete geçmeye de başladık.

Tophane Noise Band’in Geçen Gün albümü çok yakında bir fabrikanın önünde, deniz kenarında, yandaki arsada, köprüde, alt geçitte ve üst geçitte, yazlıklar, eczaneler, dernekler ve yemek yediğimiz yerlerde! 

-Peki ayrıca bir solo kayıt fikri var mı? Çıkış albümü sesleri var mı hiç grupta, etrafta?

yok

    gibi

-Sırada neler var TNB için? Yeni sezon akışta, Tophane’de de birşeyler pişiyordur mutlaka şu sıralar. Nerelerde, nasıl göreceğiz grubu?

1 Ekim’de gerçekleşen Akbank Caz Festivali konseri, TNB’nin başka müzisyenlerle çalma fikrinin bir deneyi olarak çok heyecanvericiydi. aramıza başka müzisyenleri davet etme şevkimizi artırdı. 

-bi olasılık- 1 aralık’ta (ya da bi aralıkta) oldukça gürültülü bişeyler —(şimdi bunu derken haber geldi bu arada, bu ocak’ta biaralıkta olcakmış) 

-31 Ekim Moda Sahnesi’nde Geçen Gün

-Kasımdan itibaren sezon boyunca Arter’de Geçen Gün (tarihler bazı internet sitelerinde mevcut)

-Mart’ta belki bi şeyler 

-haftaya Fikirtepe’de bir şantiyede,

-yarın bozulmuş bir yürüyen merdivenin tekrarlayan sesinde

-çeyrek kala bir vapur kalkışında, 

-08:00-17:00  arası yol çalışması ve 

-yan komşunun bitmeyen tadilatında  

İlkin Eskipehlivan

TNB: Cevaplarımızı toplayıp dönüştüren sevgili editörümüz Mete Balyan’a kucak dolusu gürültüler