Published in  
Meseleler
 on  
July 21, 2024

"Ekrem İmamoğlu -ada yaya yolu"

Biz Adalılar İstanbul’a 20 dakikalık bir vapur seyahati uzaklığında yaşıyoruz fakat bambaşka bir dünyamız var. Akşam üzeri bizim sokaktan inekler geçiyor. Bisiklete binip 5 dakika yukarıya doğru çıkarsak, akşam saatlerinde otlayan koyunları görüyoruz. Bizim evden iki merdiven yukarı çıkınca ormana varıyoruz, iki sokak aşağı inince denize. Sokakta gördüğümüz çoğu insan tanıdık.
Kategori
Meseleler
Tarih
21/7/24

"Ekrem İmamoğlu -ada yaya yolu"

Biz Adalılar İstanbul’a 20 dakikalık bir vapur seyahati uzaklığında yaşıyoruz fakat bambaşka bir dünyamız var. Akşam üzeri bizim sokaktan inekler geçiyor. Bisiklete binip 5 dakika yukarıya doğru çıkarsak, akşam saatlerinde otlayan koyunları görüyoruz. Bizim evden iki merdiven yukarı çıkınca ormana varıyoruz, iki sokak aşağı inince denize. Sokakta gördüğümüz çoğu insan tanıdık.

Kategori
Meseleler
Tarih
21/7/24

"Ekrem İmamoğlu -ada yaya yolu"

Biz Adalılar İstanbul’a 20 dakikalık bir vapur seyahati uzaklığında yaşıyoruz fakat bambaşka bir dünyamız var. Akşam üzeri bizim sokaktan inekler geçiyor. Bisiklete binip 5 dakika yukarıya doğru çıkarsak, akşam saatlerinde otlayan koyunları görüyoruz. Bizim evden iki merdiven yukarı çıkınca ormana varıyoruz, iki sokak aşağı inince denize. Sokakta gördüğümüz çoğu insan tanıdık.

Yürürken herkesle selamlaşıyoruz. Birçok zaman bir yere giderken, yolda karşılaştığımız dostlarımızla sohbet ettiğimiz için gecikiyoruz. “Geçerken uğradım” sıklıkla kullandığımız bir cümle. Bununla beraber büyük şehrin bazı nimetlerinden de yoksunuz. Mesela canımız istediğinde sinemaya, tiyatroya, konsere gidemiyoruz. Hoş bir café’de, gereksiz pahalılıkta bir kahve içemiyoruz. Her şeyi satan tek bir kırtasiyemiz ve karşısında minik bir züccaciyecimiz var. Marketlerimizin hepsi küçük ve çok az ürün seçeneğimiz var. Bir de bir türlü kendini toparlayamayan, maddi sıkıntıları bitmeyen, küçücük bir belediyemiz var. Adalıların Adalar Belediyesi ile derdi epeydir sürüyor aslında. 

“Haydi bakalım”

Geçen dönem başkanımız Erdem Gül, sağ olsun, çok tatlı, Ankaralı bir insandı. Fakat Adaların ve Adalıların ihtiyaçlarını karşılayamadı. CHP’nin bir sonraki adayı Adalı biriydi. Pek de emin olmayarak, “Haydi bakalım,” nidalarıyla yine oylar CHP’ye verildi. Adalı başkan, Ercan Akpolat tüm sorunlarımıza hakimdi ve seçim ertesi verdiği röportajlarda hepsi ile ilgileneceğini, çözümlerin çok basit olduğunu söylüyordu. Merakla izlemeye başladık.

Belediyenin Adalılarla karşı karşıya geldiği ilk konu geçtiğimiz haftalarda “Azmanbüs” konusu oldu. Basında da bu konu epey yer buldu. Adalar arabasız ve kendine has bir yapısı olan özel bir yer. İBB Adalara boyutu gerçekten çok büyük, sokaklara sığmayan elektrikli minibüsler getirdi. Adalılar daha gelmeden önce istemediklerini söylemişlerdi. Minibüsler Adalara geldikten sonra da neredeyse her gün protesto gösterileri yapıldı. Bu gösterilerde sık sık Those Were The Days melodisi ile söylenen ve hemen dillere dolanan “Ekrem İmamoğlu -ada yaya yolu” sloganı söylendi. Adalıların itirazına rağmen “Azmanbüsler” kullanıma girdi. İmamoğlu bu konuda konuştu ve Adalarda toplu taşımanın gerektiğini, ancak Adalıların gelen minibüslere verdiği tepkiye saygı duyduğunu, yeni bir tasarım üzerine çalışacaklarını söyledi. 

Peşinden, Belediye, Adaların şu andaki en büyük sorunsalı olan bireysel akülü araç kullanımını kaldırmak üzere harekete geçti. 

Adaların yüzölçümü çok da büyük değil. Büyükada’nın çevresini yürümek, hızına göre 1,5-2 saat sürüyor. Tabii insanın her zaman bu kadar zamanı ve enerjisi olmuyor. Eskiden ulaşım faytonlarla sağlanıyordu. Ada’ya geldiğimizi, mis gibi bir at dışkısı kokusu ile anlıyorduk. Uzun süren tartışmalar sonunda 2020 yılında faytonlar kalktı. 

Adalar’a Belediye’nin yönettiği, taksi olarak kullanılan, akülü küçük araba ve otobüs olarak kullanılan minibüsler geldi. Görüntüleri de tatlıydı. Durumdan memnunduk. Fakat kısa sürede önce esnaf kendine akülü arabalar almaya başladı. Ardından esnaftan fikir edinen, şehirden Ada’ya taşınmış ama içindeki şehir alışkanlıklarını bırakamamış, araba sevdalısı halk birer ikişer “akülü” edindi. Derken “akülü” trafiğinden sokaklarda yürüyemez hale geldik. Korsan taksiler mi istersin, elinde telefon daracık Ada sokaklarında hız yapanlar mı, yoksa yanlarında yetişkin olmadan, arabaya doluşmuş 10-12 yaşlarında çocuklar mı… 

2021 yılında Ukome kararıyla* akülü araba kullanımı 65 yaş üzeri ve bedensel engeli olanlar ile sınırlandırılmış olsa da bu karar bir türlü uygulanamadı. Karar uygulanmadıkça akülü sayısı da arttı durdu. Akülü artışından rahatsız olan bazı Adalılar bu konuda karakola başvurdular, belediye ile görüştüler, endişelerini sık sık dile getirdiler… Hatta Haziran başında 15 yaşındaki bir çocuk kullandığı akülü araç ile 4 yaşında bir çocuğa çarptığında, kısa süren bir oturma eylemi de yapıldı. Hepsi sonuçsuz kalmıştı. Ta ki 3 Temmuz’da, Adalar Belediyesi, 4 Temmuz’dan itibaren Ukome kararlarına uymayan tüm akülü araçların toplanıp Adalar dışına çıkarılacağını duyurana kadar… 

Adalar Belediyesi resmi Instagram hesabından

Adalılar önce bu haberi önemsemediler. Akülü araçların gerçekten toplandığının bilgisi ise çok kısa sürede Whatsapp grupları içinde yayıldı. Bunun üzerine insanlar araçlarını bahçelerine ya da ara sokaklara saklamaya, görülmesin diye üzerine örtü, battaniye örtmeye başladılar. Aldığımız duyumlar 4 ve 5 Temmuz günlerinde 80’den fazla bireysel akülü aracın toplandığına işaret ediyor. 

Araçları toplarken izinlerinin olup olmamasına bakılmaması ise Adalılarda bir tedirginlik yarattı. Öyle ki bisikletler bile sokakta değil, bahçede tutuluyor. En kısa zamanda yapılan hataların telafi edileceğine eminim. Akülü araçlar toplandıktan sonra yine artmış olan ulaşım sorunumuz için de taksi sayılarının artırılması gerekiyor. 

Bir Adalı olarak, ben, sokaklarımızın kavuştuğu sakinlikten çok memnunum. Adaların türlü türlü çiçekler ile bezeli, bambaşka kuş seslerini taşıyan güzel sokakları, yine, ruhuna uygun bir şekilde etrafa baka baka, keyfini çıkararak yürüyen insanlarla doldu. İstanbul’a bir vapur yolculuğu uzaklığındaki bu ortamın özelliklerini korumaya devam etmek sadece Adalıların değil, tüm İstanbulluların görevi olmalı.

Ekrem İmamoğlu -ada yaya yolu