9. yüzyılın sonunda ve 10. yüzyılın başlarında Tunus’un Kayrevan şehrinde, ince bir sanat ve derin bir inançla yaratılan “Mavi Kur’an”, bugün hâlâ İslam sanatının doruk noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Zor bulunan bir boya olan koyu indigo ile boyanmış kuzu derisi parşömen üzerine altın ve gümüş hat sanatının benzersiz bir sentezi olan bu eşsiz eser, yüzlerce yıl sonra bile kendine hayran bırakmayı sürdürüyor. Ancak son dönemde yapılan bir keşif, bu büyüleyici el yazmasının bilinmeyen bir sırrını ortaya çıkardı.
Zayid Ulusal Müzesi, bir süredir Mavi Kur’an’ın az sayıda bulunan sayfalarını incelemekteydi. Yaklaşık 600 sayfalık bir hacme sahip olduğu düşünülen bu muazzam eser, bugün yalnızca 100 kadar sayfasıyla hayatta kalmıştır. İşte bu nadir sayfalardan birinde, “Multispektral görüntüleme” tekniğiyle yapılan analizlerde altın renkli bir yaprak çiziminin altında saklanmış bir ayet bulundu.
Sanat ve Hata Arasında İnce Bir Çizgi
Görünmez mürekkeplerin zamanla silinmesi nedeniyle gözden kaçan bu ayet, Nisa Suresi’nden bir parçayı içeriyor. Daha dikkat çekici olan ise, bu ayetin, dönemin kaligrafları için alışılmadık bir şekilde altın renkli bir yaprak figürüyle gizlenmiş olması. Araştırmacılar, kaligrafın kendi yaptığı bir hatayı örtmek adına böyle bir yöntem tercih ettiğini düşünüyor. Bu tür estetik müdahaleler, İslam sanatında oldukça nadir görülen bir durum. Çünkü dönemin dini ve sanatsal kuralları, metnin kutsallığına ve hatasızlığına büyük bir önem atfediyordu.
Zayid Ulusal Müzesi’nde görev yapan bir sanat tarihçisi bu keşfi şu sözlerle değerlendiriyor:
“Bu sadece bir metin değil, aynı zamanda bir dönemin ruhunu, hat sanatının inceliklerini ve kaligrafın iç dünyasını yansıtan bir hikaye. Altın yaprağın altındaki bu ayet, bize hat sanatının da insana özgü bir yanı olduğunu hatırlatıyor.”
Mavi Kur’an’ın İzinde
Mavi Kur’an, yalnızca içeriğiyle değil, aynı zamanda formuyla da büyüleyici. Parşömenlerin indigo mavisine boyanması ve altın ile gümüş mürekkeplerin kullanılması, esere kelimenin anlamıyla mistik bir görünüm kazandırmış. Her bir harf, her bir desen dönemin ruhuna ve inanç sistemine ayna tutuyor. Ancak, bu güzelliğin ardında birçok bilinmeyen yatıyor. Eserin kim tarafından, ne amaçla yapıldığı hâlâ kesin olarak bilinmiyor. Ancak araştırmacılar, eserin Kayrevan Müslümanları için özel olarak hazırlandığını tahmin ediyor. Diğer erken dönem Kur'an-ı Kerimleri gibi, buradaki yazılar da okunması zor bir yapıdadır; çünkü her satırın aynı uzunlukta olması için harfler manipüle edilmiş ve harfleri birbirinden ayırt etmek için gerekli işaretlerin eklenmediği belirtiliyor.
Mavi Kur’an’ın günümüze ulaşan sayfaları, dünyanın çeşitli müzelerinde ve koleksiyonlarında sergileniyor. Kairouan yakınlarındaki İslam Uygarlığı ve Sanatları Müzesi (Musée de la Civilisation et des Arts Islamiques), 67 yaprağı bünyesinde barındırmaktadır. Diğer önemli koleksiyonlar arasında Ulusal Kütüphane, Güzel Sanatlar Müzesi, Harvard Üniversitesi Sanat Müzeleri ve Metropolitan Sanat Müzesi yer alıyor.
Ayrıca, bu eşsiz yapraklardan bazıları 2010'larda prestijli İngiliz müzayede evleri Christie's ve Sotheby's tarafından açık artırmalarda satışa sunuldu ve her bir yaprak, yüz binlerce dolar gibi yüksek fiyatlara alıcı buldu. Örneğin, 2018 yılında Christie's tarafından düzenlenen bir açık artırmada bir yaprak, tahmin edilen fiyatın iki katını aşarak 512.750 £'e satılmıştı.
Mavi Kur’an’ın diğer iki yaprağı, Khalili İslam Sanatı Koleksiyonu’nda yer almaktadır. Ayrıca, Kairouan’daki Raqqada Ulusal İslam Sanatı Müzesi de iki yaprağa ev sahipliği yapmaktadır.
Bu büyüleyici eserin beş nadir sayfası, yakında açılması planlanan Zayid Ulusal Müzesi’nin “Through Our Connections” galerisinde sergilenecek. Bu galeri, ziyaretçileri İslam sanatının en çarpıcı örneklerinden biriyle buluştururken aynı zamanda zamanın ötesine geçerek kültürel bağlantıları keşfetmelerine olanak tanıyacak.
Gelecek ve Geçmiş Arasında Bir Köprü
Zayid Ulusal Müzesi, yalnızca eserleri sergileyen bir kurum değil; aynı zamanda İslam kültürünü ve tarihini derinlemesine araştıran bir akademik merkez. Müze, İslam sanatının ve Arap dilinin gelişimini incelemek için dünya çapında uzmanlarla birlikte çalışmakta ve teknolojiyi bu alandaki gizemleri çözmeyi amaçlıyor.
Müzenin bu alandaki çalışmalarının bir parçası olarak, Multispektral görüntüleme teknolojisiyle yapılan analizler, sadece Mavi Kur’an gibi tarihi eserlerin değil, İslam sanatının bütünsel bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu teknoloji, zamanın unutturduğu detayları ve hikayeleri yeniden canlandırarak geçmişe bugünün gözüyle bakmamızı sağlıyor.
Sanatın Sonsuzluğu
Mavi Kur’an, yalnızca İslam dünyasının değil, tüm insanlık tarihinin sanatsal mirasına yapılmış eşsiz bir katkıdır. Bu keşif, bize sanatın yalnızca estetik bir deneyim olmadığını, aynı zamanda bir dönemin sosyokültürel bağlamını, inançlarını ve bireysel hikayelerini barındırdığını hatırlatıyor.
Zayid Ulusal Müzesi’nde sergilenecek olan bu eser, ziyaretçilerine yalnızca görsel bir şölen sunmakla kalmayacak, aynı zamanda onları bin yıl öncesinin dünyasında bir yolculuğa çıkaracak. Mavi Kur’an’ın altın yaprağı altındaki bu gizli mesaj, geçmişin sesinin hâlâ bugün yankılandığını gösteriyor.
Bu sergiye adım atan herkes, yalnızca bir sanat eserini değil, zamanın ötesine dokunan bir hikayeyi de deneyimleyecek ve biz de görmek için sabırsızlanıyoruz!