Published in  
Güzel Rastlantılar
 on  
August 29, 2024

Birbirini rikkatle* dinleyenlerin sahnesi: Pub-Up Mavi Sahne

Yeni sezon başlamadan hemen önce Mersin Pub-Up deneyimi
Tarih
29/8/24

Birbirini rikkatle* dinleyenlerin sahnesi: Pub-Up Mavi Sahne

Yeni sezon başlamadan hemen önce Mersin Pub-Up deneyimi

Tarih
29/8/24

Birbirini rikkatle* dinleyenlerin sahnesi: Pub-Up Mavi Sahne

Yeni sezon başlamadan hemen önce Mersin Pub-Up deneyimi

Adana'da uçaktan indiğimiz an sıcak bizi bağrına basıyor. Hoşbulduk. Buranın sıcağı pek bir misafirperver her yerini sarıp sarmalıyor insanın. Adeta immersive bir deneyim. Oysa İstanbul'da yazın ortasında az rastlanır yağmurlu bir güne uyanmıştım. Uyandığım günü ve serinliğini geride bırakmanın hüznü de sıcağa karışıyor. Bu hissin Almanca'da özel bir adı var mıdır acaba? Vielleicht. Belki.  

Sıcak bizi sarmalayadursun; yol kenarında bici bici satan tezgahları bir bir geçiyor ve Mersin'e varıyoruz. Memoş Tantuni'deyiz. Vaadi ara sokaktaki ihtişamsız mekanından menkul bir lezzet şöleni. Favorim yoğurtlu tantuni. (Kendini Vedat Milor hissediyor) Muzlu süt ve Memoş Tantuni'nin Ataşehir şubesi eksenindeki sohbetimizi bir ses bölüyor. "Abi?" Çalışan çocuk Berkay'a (Ateş) soruyor: "Bir fotoğraf çekinebilir miyiz?" 

Bugün günlerden 11 Temmuz Perşembe ve bizi bu yaz gününde Mersin'e getiren şey: Pub-Up Mavi Sahne

Pub-Up Mavi Sahne üçüncü sezon finaliyle karşımızda 

Anadolu Efes'in sinemadan tiyatroya, görsel sanatlardan, müzik ve tasarıma farklı alanlarda sanatı daha erişilebilir ve sürdürülebilir kılmayı amaçlayan projelerinden biri Mavi Sahne platformu. DasDas’ta kurulan Mavi Sahne ile hem oyunlarını sahnelemek isteyen genç tiyatroculara sahne, hem de üniversite öğrencilerine uygun fiyatla tiyatro izleme imkânı sunuluyor. Bu projenin devamı olan Pub-Up Mavi Sahne ise farklı yerlerde, farklı isimleri sahnede ağırlıyor.  Berkay Ateş ve konukları eşliğinde, Yazarlar Ormanı konseptiyle şiir ve akustik müzik odağında bir karşılaşma alanı sunan proje, bu sene üçüncü yılını doldurdu.

Yazarlar Ormanı konsepti

İstanbul'dan İzmir'e, Ankara'dan Kars'a, Denizli'den Muğla ve Sinop'a kadar bugüne dek 14 şehre yayılan 19 etkinliğiyle Pub-Up; binlerce insanla karşılaştı. Konseptin en can alıcı noktası ise şiiri yeme-içme ve eğlence mekânlarına taşımış olması. Bugüne dek Berkay Ateş’e Hande Doğandemir, Güven Murat Akpınar, Selen Öztürk, Edip Tepeli, Seda Türkmen, Yağızcan Konyalı, Umut Kurt gibi çokça isim eşlik ederken; etkinliklerde 285 şiir ses buldu. 2022'de Felis Ödülleri kapsamında "Başarı Ödülü" ile taçlanan projeye heyecanlı katılım devam ediyor ve proje Eylül itibariyle kaldığı yerden devam edecek. 

 

Draft Mersin

Bu akşam Draft Mersin’deyiz. Üst katta. Pub-Up üçüncü sezon finaliyle karşımızda. Sahnede Berkay Ateş'e; Olgu Baran Kubilay, Ezgi Çelik ve Tuğçe Altuğ eşlik ediyor. Şiirler, akustik gitar eşliğindeki şarkılar, sohbet muhabbetle bezeli geceyi Can Yücel'in Sevgi Duvarı açıyor.

 

"Bir gece sevgi duvarını aştık

Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki

Başucumda bi' sen varsın bi' de evren

Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi"

Saat geçiyor. Alı al moru mor olanlara inanıyor, Orhan Veli'den Küçük İskender'e Birhan Keskin'den Nazım Hikmet'e, durmuyor göğe bakıyoruz. Arada mikrofon bize uzanıyor şiir okumak isteyen olur mu diye. Başlarda ses çıkmıyor. Saat geçiyor. Şiirler şarkılar geçiyor. Neşe de hüzün de pay edildikçe aramızda bir yakınlık oluşuyor. İsteyenler alıyor sözü. İçinden geçen, içinden geçtiği bir şiiri okuyor. Mavi Sahne sizin, buyrun.

Tolga Karaçelik

Tolga Karaçelik üniversitede yazdığı bir şiiri okuyor gecenin sonuna doğru. Sinemaya başlamadan önce yazdığı şiirlerden ve Beyoğlu'nda şiirle geçen akşamlarından bahsediyor. Görmediğim, tanığı olmadığım bu akşamlar bir an hayli uzak geliyor hem gözüme hem de İstanbul'daki rutin akışıma. Bu uzaklık; şimdi burada paylaştığımız akşamla yakın oluyor. Ben de söz alıp Peter Handke'nin Çocukluk Şarkısı şiirini okuyorum:

"Çocuk henüz çocukken bir keresinde yabancı bir yatakta uyandı.

Şimdi tekrar tekrar uyanıyor.

Tahir olmak da ayıp olmuyor bu akşam Zühre olmak da. Gitarın akoru bozuluyor. Seyircilerden biri hızlıca hallediyor. Müzisyen olduğunu sonrasında söylediği şarkıyla öğreniyorum. Gönlünden şiir ya da şarkı kopanların sayısı artıyor, neşe de hüzün de büyüyor aramızda. Sesler birbirine karışıyor. Şiirler ve kelimeler de, aramızda, büyüyor.

Etkinlik bitiyor. Gecenin yıldızlarından biri de Aram Ocakbaşı. Leziz mutfağıyla damaklarımızı mesken ediniyor. Hoşbulduk tekrar.

Can Yücel'in açtığı geceyi Ferhan Şensoy kapatıyor:

Beyoğlu’nda gezerim

Burada geçmiş hayatım

Şişe aç be Sezai!

Burda bitsin hayatım.

Pub-Up Mavi Sahne'nin üçüncü sezonu burada bitiyor Sezai. Yeni sezonda yeni karşılaşmalara ve aramızda yeşeren açıklıklara!

Pub-Up Mersin’den kalanlar

Memoş Tantuni'nin Ataşehir şubesine uğrama planımı, bana kalan çokça hissi, en çok da Tuğçe'nin (Altuğ) su gibi sesinden dinlediğim Birhan Keskin'in Sunu öyküsünü cebime koyup dönüyorum Mersin'den:

"...Öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursan düşersin dedim. Her gün en az bir saati ayakta durmaya, dimdik durmaya ayırdım. Her gün ömür sözcüğü kömür gibi tınladı içimde. Her gün içimden bir kez "sevgilim" diye seslendim. Her gün sana bir kez "zalim" diye seslendim. Her gün, yan yana oturup birbirine rikkatle bakan iki yaşlı kadını düşündüm. Her gün o kadınların bir fotoğrafı yırtıldı dedim. Her gün "ah" ettim bir kere, bir kere o ah'ı geri aldım..." 

Rikkatle birbirimizi dinlediğimiz nice akşamlara!

*Rikkat: İncelik, sevecenlik, naziklik.